- yolsuz
- yolunu azıtan kimse III, 40
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
yolsuz — sf. 1) Yolu olmayan Bu dik, sarp ve yolsuz dağları arabalar, katırlar ve otomobillerle aşacaksınız. F. R. Atay 2) Yavaş giden (taşıt) Bu gemi yolsuzdur. 3) mec. Kurallara aykırı, uygunsuz, yöntemsiz, düzensiz, yersiz, usulsüz, nizamsız Kaymakamın … Çağatay Osmanlı Sözlük
yolsuz — sif. 1. Yolu olmayan. Yolsuz çöllər. 2. məc. dan. Dinsiz, məzhəbsiz (bəzən söyüş yerində işlənir) … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yolsuz yöntemsiz — sf. Bir kurala, bir yönteme uymayan, usulsüz Yolsuz yöntemsiz işler … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadının yüzünün karası erkeğin elinin kınası — yolsuz ilişkiler kadınlar için hoş karşılanmadığı hâlde erkekler bu gibi ilişkilerden övünme payı çıkarırlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kedi yavrusunu yerken sıçana benzetir — yolsuz olduğunu bildiği bir işi yaparken kendini mazur göstermek için bahane uydurur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ali Şen — (1918, in Adana, Turkey 15 December 1989, in Istanbul, Turkey) is a Turkish actor, father of the actor Şener Şen. He was known to be very versatile and successfuly played many roles both as good guy and bad guy.Filmography * Küçüksün Yavrum… … Wikipedia
belalı — sf. 1) Yorucu, üzücü, can sıkıcı Bu belalı işin iyi gitmeye başlamasının daha ucundayız. H. R. Gürpınar 2) Kavgacı, şirret 3) is. Yolsuz kadının zorba dostu Belalıları başından taşkın kadınlarla uğraşacak yaşta değiliz. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulaşık adam — is. Yolsuz, uygunsuz işler yapan, sataşma alışkanlığı olan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulaşık iş — is. Yolsuz, uygunsuz, kirli iş … Çağatay Osmanlı Sözlük
etek kiri — is. Yolsuz ilişki … Çağatay Osmanlı Sözlük